Bakıp da göremediklerimiz -6-

10 yıl önce
Bakıp da göremediklerimiz -6- için yorumlar kapalı
2.289 kez görüntülendi

Bakıp da göremediklerimiz -6-

Yüzme Kesesi Olmayan Balıklar

Balıkların suda rahat hareket etmelerini sağlayan pek çok sistemleri vardır. Örneğin suda batmadan durmak istediklerinde yüzme keselerini şişirirler. Cankurtaran yeleğine benzetilebilecek olan bu yapı bütün balıklarda bulunmaz.

Örneğin derin deniz balıkları ve orkinos gibi iri balıklardaki yağlı et, onları batmaktan korur. Bu yüzden yağ kesesine ihtiyaçları yoktur. Köpek balıklarının ise oldukça yağlı bir karaciğerleri vardır. Bu da suda sabit durmak istediklerinde köpek balıkları için yeterli bir donanımdır. Pisi balığı gibi deniz dibinde yaşayan balıklar ise suda hareketsiz kalmaya gerek duymazlar. Bu yüzden pisi balıklarında da yüzme kesesi yoktur. Tüm bu örneklerde de görüldüğü gibi, Allah bütün canlıları en uygun sistemlerle yaratmış ve hayatlarını sürdürebilmeleri için tüm ihtiyaçlarını karşılamıştır.

AKCIGERKendi Kanınızı Temizleyecek Bir Cihaz Yapabilir misiniz?

Yeryüzünün en tanınmış tasarım uzmanları ile biraraya gelerek tasarımlar yapabilir, yeryüzünün en ileri teknolojilerini kullanarak tasarladığınız cihazı üretmeye çalışabilirsiniz. Ancak ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kendi kanınızı temizlemek için akciğerleriniz kadar mükemmel tasarıma sahip bir cihaz yapamazsınız.

İnsanın nefes borusundan geçen oksijen, nefes borusundan ikiye ayrılan broşlardan geçerek akciğerlere ulaşır. Göğüs boşluğunda, biri sağa diğeri sola yerleştirilmiş iki akciğer vardır. Akciğer en önemli organlardan biridir. Vücuttaki diğer organlarla olan mükemmel bağlantılarının yanı sıra, kendi içinde de son derece karmaşık ve kusursuz bir tasarıma sahiptir.

Bir tasarımın ilk aşaması belirli bir plan oluşturmaktır. Plan oluşumunun ardından bu plan doğrultusunda belirli parçalar biraraya getirilir. Çevremize baktığımızda herşeyin bir tasarım ürünü olduğunu görürüz. Herşey muhakkak bir plan dahilinde tasarlanmıştır. Bir tabloda tasarım vardır, şu anda elinizde tuttuğunuz bu gazetenin dış kapağında, iç sayfa düzeninde, gazetenin içinde anlatılan konuların bütünlüğünde de bir tasarım vardır. Bu gazeteyi oluşturan kağıtlar da, giydiğiniz kıyafetler de, üzerinde oturduğunuz koltuk da tasarım ürünüdür. Şimdi insan vücudu ile ilgili olarak sizden bir tasarım yapmanızın istendiğini varsayalım.

Yapmanız gereken; “kandaki karbondioksiti temizleyecek ve yerine oksijen verecek bir cihaz” tasarlamaktır. Ancak bu cihaz insan vücuduna yerleştirilecek büyüklükte olmak zorundadır.

Böyle bir cihaz tasarlayabilmek için öncelikle kan ve oksijen hakkında binlerce detaya hakim olmanız gerekir. Kanda oksijenin nasıl taşındığı, oksijen taşıyan proteinlerin moleküler yapıları, oksijenin atomik özellikleri gibi birçok ayrıntıyı bilmeniz gerekir. Bu bilgilere sahip olmadan sizden istenen cihazı tasarlamanız tek kelime ile imkansızdır.

IRONLUNGKan ve oksijen hakkında detaylı bir araştırma yaparsak şu sonuca ulaşırız: Kandaki karbondioksidin havadaki oksijen ile yer değiştirmesi için, kan sıvısı ve hava mümkün olan en geniş alan üzerinde birbirleri ile doğrudan temas etmelidir. İhtiyaç duyulan alan yaklaşık 100 metrekare büyüklüğünde olmak zorundadır. Yani öyle bir cihaz tasarlamak zorundasınızdır ki, bu cihaz kan ve havayı 100 metrekarelik bir alanda birbirleri ile temas ettirmelidir. Ancak bu cihaz aynı zamanda bir insanın vücuduna sığacak kadar da küçük bir hacme sahip olmalıdır. Şüphesiz böyle bir cihaz tasarlamak yüksek bir akıl ve bilgi gerektirir. Yeryüzünün en tanınmış tasarım uzmanları ile biraraya gelerek tasarımlar yapabilir, yeryüzünün en ileri teknolojilerini kullanarak tasarladığınız cihazı üretmeye çalışabilirsiniz. Ancak ne kadar uğraşırsanız uğraşın, bu iş için kendi akciğerleriniz kadar mükemmel tasarıma sahip bir cihaz yapamazsınız.

Bu noktada akla şu soru gelecektir: Akciğerlerde nasıl bir teknoloji ve tasarım vardır ki, 100 metrekarelik bir alan insanın göğüs boşluğunun içine yerleştirilmiş ve paketlenmiştir?

İnsan vücudunun her noktasında görülen bu olağanüstü tasarım, canlıların yaratılışındaki mükemmelliğin önemli bir örneğidir. Sınırsız bir gücün sahibi olan Allah, her canlıyı benzersiz ve harikulade özellikler ile yaratmıştır. Her bir canlıda bulunan muhteşem özellikleri ve bu tasarımların çeşitliliğini gören insana düşen ise, Allah’ın yüceliğini gereği gibi takdir edebilmek ve O’ndan gereği gibi korkmaktır. Allah’ın rahmetinin genişliği Kuran’da şöyle bildirilir:

“Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür.” (İbrahim Suresi, 34)

Bu Konuyu Sosyal Medyada Paylaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.


Yukarı Çık